Cumhuriyet Türkiyesinde Opera Ve Bale

Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve Tanzimat’tan (1839) sonra, müzik alanında yapılması düşünülen reformların zamanla işlerlik kazanamamış olması, alınan önlemlerin, topluma yönelik ve toplum hayatını amaç bilen bir uğraşı olmamasından ve ayrıca eğitim-öğretim yoksunluğundan ileri gelmektedir. Tanzimat’la birlikte, çoksesli sanat müziğine ve opera sanatına, bazı sınırlı çevrelerde az çok duyulmuş olan ilgi, zamanla varlığını yitirmiştir. Ancak Cumhuriyet rejiminin kuruluşundan sonra, güzel sanatların tüm kollarında girişilen reform uygulamaları, bazı kurumların yeniden oluşturulmalarını zorunlu kılmıştır.

Cumhuriyet öncesinde, 1914’te, İstanbul Belediye Başkanı Op.Dr. Cemil Topuzlu’nun Belediye Başkanlığı döneminde, Türkiye’de batılı anlamda müzik ve tiyatronun gelişmesini sağlayan ve Osmanlı’daki ilk konservatuvar kurumu olan Darülbedayi-i Osmani kurulur. Darülbedayi, Cumhuriyet döneminde 1934’de İstanbul Şehir Tiyatroları adını almıştır.

Cemal Reşit Rey, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında cumhuriyet dönemine opera ile giren ve çokseslilik tekniği ile Türkiye’de operalar, operetler, müzikaller ve revüler bestelemiş olan ilk bestecidir. Belli başlı operaları şunlardır: “Cem Sultan” (1924), “Zeybek” (1926), “Köyde Bir Facia” (1929), “Çelebi” (1942–45).


Derleyen: Gülümden Alev Karaman